23 Temmuz 2011 Cumartesi

İNSANIN ACİZLİĞİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

İnsan, sabah yataktan kalkar kalmaz aciz bir varlık olduğunu fark ederek düşünmeye başlar. Her sabah mutlaka yüzünü yıkaması, dişlerini fırçalaması gerekir. Bunları gören insan diğer acizliklerini de düşünmeye başlar. Örneğin her gün banyo yapmak zorunda olması, incecik derisinin altının bakmakta zorlanılacak kadar kötü görünmesi, vücudunun enfeksiyona son derece açık olması, uykusuzluğa, açlığa ve susuzluğa dayanamaması hep acizliğinin göstergeleridir.

Allah, sizi bir za'ftan yarattı, sonra (bu za'fın ardından bir kuvvet kıldı, sonra bu kuvvetin ardından da bir za'f ve yaşlılık verdi. Dilediğini yaratır. O, bilendir, güç yetirendir.

(Rum Suresi, 54)

Sabah aynaya bakan bir insanın eğer yaşı ilerlemişse aklına daha başka düşünceler de gelir. Hayatının ortalama ilk 20 senesinden sonrasında ilk yaşlanma belirtileri başlamıştır. 30'lu yaşlara geldiğinde gözaltları, ağız kenarları kırışmaya başlamış, cildinin eski diriliği kalmamış, vücudunun büyük bir bölümünde deformasyon görülmeye başlamıştır. Yaşı daha da ilerledikçe saçları beyazlamış, hatta elleri bile yaşlanmıştır.

Bunları düşünen bir insan için yaşlılık dünya hayatının geçiciliğini gösteren, insanın dünyaya hırsla bağlanmasını engelleyen en etkili olaylardan biridir. Yaşlanmaya başlayan kişi artık dünya hayatında geriye bir sayım başladığını anlar. Aslında yaşlanan ve geriye sayımı başlayan, insanın bedenidir. Beden gün geçtikçe çürür, ancak insanın ruhunda bir yaşlanma olmaz. İnsanların çoğunluğu gençliklerinde güzel veya çirkin olmalarının şiddetli olarak etkisi altında kalırlar. Genellikle güzel olan kibirlidir, çirkin olan ise ezik ve mutsuz olur. Yaşlılık ise bedenin güzelliğinin veya çirkinliğinin ne kadar geçici olduğunu, Allah Katında tek geçerli olanın ve insanın tek kazancının Allah'a olan bağlılığı ile gösterdiği güzel ahlak olduğunu gösteren önemli bir ibrettir.

İnsan bu acizlikleri ile her karşılaştığında, her türlü eksiklikten münezzeh olan, tek kusursuz varlığın Allah olduğunu düşünür ve Allah'ın yüceliğini tesbih eder. Allah insanın sahip olduğu her acizliği bir hikmetle yaratmıştır. İnsanların dünya hayatına bağlanmamaları, dünya hayatında sahip oldukları ile azıp şımarmamaları bu hikmetlerden bazılarıdır. Bunları düşünerek kavrayabilen kişi, ahirette Allah'ın kendisini tüm bu eksikliklerden arındırılmış olarak yaratmasını ister.

Sahip olduğu acizlikler çok önemli bir düşünceyi daha aklına getirir: Kara topraktan çıkan bir gül tertemiz kokarken, insanın bakım yapmadığı takdirde vücudunda oluşan kokunun dayanılmaz olması, özellikle kibirli ve kendini beğenmiş insanların üzerinde düşünerek ibret almaları gereken bir durumdur.